Brüksel’deki saldırı hükümeti sallandırdı

Avrupa Birliği ve NATO’ya ev sahipliği yapan Belçika’nın başkenti Brüksel korkunç bir terör saldırısı ile karşı karşıya kaldı. Belçika ile İsveç arasında oynanan maçı fırsat bilip başkentte bulunan İsveç vatandaşlarını hedef alan Abdelsalem Lassoued, 12 saat boyunca terör estirdi. Okuyucularımız Salı ve Çarşamba günleri yayınlanan Milliyet gazetesinde saldırının ayrıntıları hakkında geniş bilgi sahibi oldu. Etkisinin azaldığı düşünülen terör örgütü DAEŞ’in her şeye rağmen bir gündemi, izole de olsa bazı imkan ve yeteneklerinin bulunduğu ortaya çıktı. Daha da vahim olan şu: Belçika kolluk kuvvetleri ve adli makamları, 45 yaşındaki Tunus uyruklu terörist hakkında çok sayıda bilgiye sahipti. Vahamete vahamet ekleyen konu ise, Belçika’nın Adalet ve Göçten Sorumlu Bakanlarının açıklamalarının aksine, Tunus devleti, ülkede cinayet suçundan 26 yıl hapse mahkum olan Lassoued’in Belçika’dan iadesini talep etmiş, ancak konuyu değerlendirmek üzere görevlendirilen hakim, Lassoued’in dosyasını işleme almamış. Saldırganın 2012’de İsveç’te hüküm giymiş olmasına rağmen 2019’da Belçika’ya gelerek siyasi sığınma talebinde bulunma imkanına sahip olması ise hayretlere hayret katacak seviyede. Yetmedi, saldırganın çok keskin bir şekilde radikalleştiği bilgisine sahip olan Belçika istihbaratı bu bilgiyi OCAM olarak bilinen Belçika tehdit değerlendirme kurumu ile Ulusal Güvenlik Konseyi ile paylaşmış. Onlar da bilgileri ‘değerlendirmişler’. 2021’de Lassoued’in Belçika’yı terk etmesi gerektiği kararı mahkeme tarafından yayınlanmış, ancak sabit adresi olmadığı için kendisine tebliğ edilememiş. Bunun için de hayata geçirilememiş. Oysa sınır dışı kararı yayınlandıktan aylar sonra yine Belçika’da bir mülteci ofisinde bir grup insanı tehdit ettiği gerekçesiyle polise ihbar edilen Lassoued, tutuklanmadan, sadece ifadesi alınarak serbest bırakılmış.

De Standart gazetesi başta olmak üzere, Belçika’daki araştırmacı meslektaşlarımın yaptıkları müthiş çalışma sayesinde bütün bu aksaklıklar ortaya çıktı ve Belçika Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne idari açıdan sorumlu olmasa bile siyaseten sorumluluğu üstlenerek istifa etti. Göç ve mültecilerden sorumlu Devlet Sekreteri Nicole de Moor görünmemeye çalışıyor ancak onun da topun ağzında olduğu düşünülüyor. Alexandre de Croo hükümeti de sallantıda. Haziran 2024’de seçime gidecek ülkede hükümetin düşmesi gerekir mi? İşgüder hükümet bu tarihe kadar ülkeyi yönetebilir mi? Ülkede ürkütücü bir yükseliş kaydeden ayrılıkçı sağ ve yabancı düşmanı partilerin ekmeğine yağ sürmüş olur mu? Bütün bu sorular meşru. Ancak diğer yandan da sorunun nereden geldiğini çok iyi bir şekilde tespit etmek gerekiyor.
AB devletlerinin imkan ve yetenekleri hakikaten her geçen gün çok kısıtlanıyor. O kadar ki, kamu çalışanlarının gelirleri ve sayıları, her seviyede yetersiz. Kuzey ülkeleri bu konuda istisna teşkil ediyor. Ancak Hollanda’dan itibaren AB’nin güney ve doğu ülkelerinde bu husus çok bariz. Orduya, kolluk ve istihbarat örgütlerine ve adalete kısıtlı kaynak harcamayı seçen hükümetler, basitleştirmek gerekirse, kaynaklarını, çevre, sağlık gibi hakiki sorunlara sanal çözüm üretmeye ayırmayı tercih ettiler. Bunların arasında şehir merkezlerini sadece yayaya açık alanlar haline getirmek, bisiklet yolları yapmak veya ilkokul kantinlerinde yenilecek olan menünün çeşitliliğini geliştirmek yer alıyor. Oysa 11 Eylül 2001’den bu yana NATO müttefiklerinin terör tehdidiyle karşı karşıya kaldıkları çok aşikardı. Nitekim AB ülkelerinde yaşanan terör eylemlerinin sayısı kademeli olarak arttı. Belçika, terör örgütlerinin suistimal etmeyi sevdikleri ileri demokratik ve saydam, bölgesel kurumlara dayalı bir federal kraliyet. Bu özgürlüğünü, kamu kaynaklarını romantik harcamalara değil, kolluk kuvvetleri, istihbarat ve adalete harcaması halinde sürdürebilecek. Aksi takdirde bu güzel ülkede yaşayanların güvenliği her geçen gün daha da tehlikede olacak. Le Soir gazetesi baş yazarlarından Béatrice Delvaux’nun Cumartesi yayınlanan yazısında güzel bir şekilde hatırlattığı gibi, Belçika topraklarında yaşayan veya sadece buradan geçen kişilerin güvenliği Belçika devletine aittir.

Ortadoğu çatışması ve Overton penceresi

Yukarıdaki yazımda, hafta başında Brüksel’de yaşanan terör eylemini korkunç olarak niteledim. Belçika gibi medeni, sessiz sedasız, refah devletinin bulunduğu bir ülkede yaşayan bizler için bir felaket. Ancak Ortadoğu’da neredeyse vaka-i adiyeden sayılacak nitelikte. Nitekim Hamas’ın İsrail’e gerçekleştirdiği terör saldırısının ardından aslında birçok insanın atladığı, kulak arkası ettiği bir durumla karşı karşıyayız. Bu meşhur ‘Overton penceresi’nde yaşanan yön değişikliği. ABD’li siyaset bilimcisi Joseph Overton tarafından geliştirilen bu kavram, bir varsayıma dayanıyor. Halkların kabullendiği siyasi söylem yelpazesi çok dar bir çerçevede yer buluyor. Overton bu dar çerçeveyi genişleterek, siyasa tarzını değiştirerek, süreçlerin de evrilmesiyle halkın düne kadar kabul etmediğini kabul etmesini sağlamayı hedefliyor.

İsrail ile Filistin arasında yaşanan savaşta siyasilerin söylemlerine bakıldığında, Overton penceresi tamamen yön değiştirmiş durumda. Bu kaygı verici nitelikte. Zira kısa vadede bir çözüm ümidi, şiddetin son bulma ihtimali çok düşük. Uluslararası insani hukukun bile artık hiç işlemediği ve işletilmesi için akla hiçbir yaratıcı çözümün gelmediği bir ortamda, kitleleri sürüklemek için Overton penceresini kimi siyasiler iskele alabanda, kimi siyasiler de sancak alabanda ediyorlar. Ama ortada, iki ateş arasında sıkışmış halklar bulunuyor… AB ise, hala kaale alınmak amacıyla sağa sola koşuyor ancak sonsuz sayıda toplantı iktisa ederek Overton penceresini ortalayamayacak gibi. Çünkü çekülün ayarı kaçtı. Zira İsrail Başbakanı’nın ABD Başkanı Biden’ı Gazze’ye gidecek yardımın tarihi konusunda yalancı çıkartması, BM Genel Sekreterini de Refah kapısında ‘maymun etmesi’ bir yerlerde artık siyasi ayarın kaçtığının açık bir göstergesi. Buna da öteden beri ‘yeni normal’ deniliyor. Ama yeni normalin bu olduğunu inanmak istemiyor insan.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
Kadikoy Escort
pendik escort
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
avcılar escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
donomo bonoso voron sotolor
donomo bonoso voron sotolor
donomo bonoso voron sotolor
donomo bonoso voron sotolor
donomo bonoso voron sotolor
donomo bonoso voron sotolor
Casibom
Casibom Giriş
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala
Kadikoy Escort
footer link satın al
tanıtım yazısı satın al
backlink satın al