Güneydoğu’daki Hendek olaylarının ardından 2016’dan bu yana yaşadığı köy evinde ilk kez konuşan Leyla Zana, bunca yıllık suskunluğunu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan beklentisini Gazete Duvar’dan Vecdi Erbay ile paylaştı.
“KÜRT HALKINA KARŞI MAHCUBİYETTEN DOLAYI SUSTUM”
Zana, bugüne kadar susmayı tercih etmesini, 2015’te Hendek çatışmalarında yaşanan döneme bağladı.
“2015 yılında siyasal bir deprem yaşadık” diye konuşan Zana, “Özellikle hendekler sürecinde gerçekten siyasal muhataplığın durduğu noktaya vardık. O süreçte kitle ile yüz yüze geldiğimizde verecek hiçbir cevabımızın olmadığını da gördüm. Susmamın nedenlerinden biri budur.” ifadelerini kullandı.
Zana, “Toplum bir cevap bekliyor ve sen cevap olamıyorsun. Bu durum benim yedi yıllık bir yas süreci yaşamama neden oldu. Çok derinden yaralandım. Hayat seçimlerden ibaret değil. Sadece seçimler döneminde kitle siyasetçinin aklına geliyorsa bu sorunludur.” diye ekledi.
ERDOĞAN’A SESLENDİ: BU İŞİ ESASTAN ELE ALMAK GEREKİYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 8 Ekim 2015’te “Ben çözüm süreci kaldırılmıştır demedim, şu aşamada buzdolabına konulmuştur dedim. İşler yolunda giderse, süreç yeniden gündeme gelir.” sözlerini hatırlatan Zana, şunları söyledi:
Sayın Cumhurbaşkanı “süreci dondurucuya kaldırdım” diyor. E artık miadı geçmek üzere, bence dondurucudan çıkarıp bu işi esastan ele almak gerekiyor. Zaman kaybetmeden… Ama görülüyor ki böyle bir çabaları yok. Artık zamanı ötelemeye, ertelemeye tahammül kalmadı, anlatabiliyor muyum?
“KENDİMİ SUR’A GİTMEYE HAZIR HİSSETMİYORUM”
2015’teki terör örgütü PKK’nın başlattığı ayaklanma sonucu başlayan çatışmalardan bu güne kadar Sur’a gitmediğini belirten Zana, “Kendimi hazır hissetmiyorum.” dedi.
Leyla Zana, “Bir küskünlük var mı?” sorusuna, “Hayır, bu dava bütün kişiliklerden çok daha büyük, çok daha kapsamlı bir dava. Davaya küsülür mü? Davaya küstüğün zaman kendine küsmüş olursun.” yanıtını verdi.